İş kazalarının sonuçlarına
dair tazminat hakları, çalışanların en temel koruma alanlarından biridir. İş
kazası tazminat hakkı önemli bir hak olup her vatandaşın bilgilendirilmesi
gerekiyor!.
Çalışanların sağlığı ve
güvenliği için büyük bir endişe kaynağı olabilir. Bu kazaların sonuçlarına
karşı işçilerin haklarını korumak adına tazminatlar, adil bir denge ve destek
sağlamak için önemli bir mekanizma olarak öne çıkar.
Ankara'da iş kazaları,
işçilerin sağlık, iş güvenliği ve hatta yaşamları üzerinde ciddi sonuçlara yol
açabilir. Bu tür durumlarda, iş kazası tazminat avukatı, işverenlerin yasal
sorumluluklarını, işçilerin haklarını ve tazminat alma süreçlerini anlamak için
uzmanlık sunar.
Bir iş kazası avukatı, iş kazası
mağdurlarına yasal danışmanlık sağlar ve genellikle şu konularda yardımcı
olabilir:
·
Haklarınızın Savunulması
İşçilerin hakları çeşitli
yasal düzenlemelerle korunmaktadır. Avukatlar, işverenlerin ve sigorta
şirketlerinin işçilerin haklarını ihlal etmesini önlemek veya bununla mücadele
etmek için gereken adımları atar.
·
Tazminat Hakkı
İş kazası sonucu oluşan
maddi ve manevi zararların belirlenmesi ve işçinin adil bir tazminat alması
için çalışırlar. Bu, gelir kaybı, tedavi masrafları, rehabilitasyon ve moral
kayıplarını içerebilir.
·
Hukuki Süreçlerin Yürütülmesi
İş kazalarıyla ilgili
hukuki süreçler karmaşık olabilir. Avukatlar, davalara hazırlık yapar,
belgeleri düzenler, duruşmalarda temsil eder ve gerekli hukuki adımları
atarlar.
·
Uyum ve Danışmanlık
İşverenler için de
avukatlar, iş güvenliği yasalarına uyum konusunda danışmanlık yapar ve
işverenleri iş kazalarının önlenmesi konusunda bilinçlendirir.
Ankara'da iş kazaları
avukatı, yerel yasal düzenlemeleri ve işçi haklarını yakından takip ederler. Bu
avukatlar, iş kazalarının ardından ortaya çıkan karmaşık hukuki süreçlerde
işçilere destek olur ve adil bir tazminat alınması için çaba gösterirler.
İş kazaları, çalışma
hayatının kaçınılmaz bir parçası olarak ortaya çıkabilir ve işçilerin hayatlarını
derinden etkileyebilir. Böylece iş kazası avukatları, işçilerin haklarını
korumak ve adil bir tazminat alma sürecinde destek olmak için önemli bir rol
oynarlar.
İş kazası tazminat avukatı
işçilerin iş yerinde maruz kaldığı yaralanma, hastalık veya diğer olumsuz
durumlarla ilgili yasal destek sunarlar. Bu avukatlar, işçilerin haklarını
bilmelerine ve korumalarına yardımcı olurken aynı zamanda işverenlerin de yasal
yükümlülüklerini anlamalarına yardımcı olurlar.
İş kazası dava dilekçesi,
işçinin yaşadığı kazanın detaylarını, mağduriyetini ve tazminat taleplerini
içeren resmi bir hukuki belgedir. Örneğin bir dava dilekçesi
aşağıdaki gibi olabilir:
ANKARA İCRA HUKUK
MAHKEMESİNE
DAVACI:
§ Adı
Soyadı: [Davacı İsmi]
§ Adres:
[Davacı Adresi]
§ Telefon:
[Davacı Telefon Numarası]
§ E-posta:
[Davacı E-posta Adresi]
VEKİLİ:
§ Avukatın
Adı Soyadı: [Avukatın İsmi]
§ Avukatlık
Bürosu Adresi: [Avukatlık Bürosu Adresi]
§ Telefon:
[Avukat Telefon Numarası]
§ E-posta:
[Avukat E-posta Adresi]
DAVALI:
§ İşveren
Şirketin Adı: [Davalı Şirketin İsmi]
§ Adres:
[Davalı Şirket Adresi]
KONU: İş Kazası Nedeniyle
Tazminat Talebi
AÇIKLAMALAR:
Davacı, işçi statüsünde
[Çalıştığı Şirket İsmi]'nde işe alınmış ve [İş Başlangıç Tarihi] tarihinden
itibaren şirket bünyesinde çalışmaktadır.
[Tarih] tarihinde iş davacı
işçinin çalıştığı bölümde, şirketin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun
olmayan bir durum nedeniyle yaşanan kazada, işçi [Kaza Detayları] şeklinde bir
kaza geçirmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde
işverenin sorumluluğu bulunmaktadır zira gerekli güvenlik önlemleri alınmamış,
eğitim ve bilgilendirme yeterince sağlanmamıştır. Bu durum iş kazasının
yaşanmasına yol açmıştır.
Kazanın sonucunda davacı,
tıbbi müdahale gerektiren yaralanmalar geçirmiş ve işten uzak kalmıştır. Bu
durum maddi ve manevi zarara sebep olmuştur.
Davacı, yaşadığı mağduriyet
nedeniyle maddi kayıplar yaşamış, tedavi masrafları ve gelir kaybı gibi
zararlara maruz kalmıştır.
Talepler:
Bu sebeplerle davacı
aşağıdaki taleplerde bulunmaktadır:
İş kazası sonucu yaşanan
maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi,
Tedavi masraflarının ve
gelir kaybının karşılanması,
Yasal faizlerin uygulanması
ve dava masraflarının davalı şirket tarafından karşılanması.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda
belirtilen sebeplerle, iş kazası sonucu yaşanan mağduriyetin giderilmesi ve
tazminatın sağlanması için davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davalı şirket tarafından ödenmesine karar verilmesini arz ve talep
ederim.
[İmza]
Davacı veya Vekili
Bu örnek dava dilekçesi, iş
kazası nedeniyle yaşanan mağduriyetin ve tazminat taleplerinin mahkemeye
iletilmesi amaçlanır.
İş kazaları hem işçiler hem
de işverenler için önemli sonuçlar doğurabilir. İşçiler, iş kazalarının
ardından fiziksel ve duygusal olarak etkilenebilirken, işverenler de yasal
sorumluluklarla karşı karşıya kalabilirler.
İş Kazası Nedir?
İşçinin çalışırken maruz
kaldığı bir olay sonucu ortaya çıkan ve iş ilişkisiyle bağlantılı olan her
türlü yaralanma veya hastalığı ifade eder. Bir fabrika kazası, inşaat alanında
meydana gelen bir olay, ofiste kayarak düşme veya işle ilgili herhangi bir
nedenle ortaya çıkan bir sağlık sorunu olabilir.
İş Kazası Tazminatı
Nedir?
İş kazası tazminatı, iş
kazası sonucu zarar gören işçilere sağlanan maddi ve manevi destektir. Bu
tazminatlar, işçinin yaşadığı maddi kayıpları (tedavi masrafları, gelir kaybı)
ve manevi acıları (psikolojik travma, yaşam kalitesindeki düşüş) karşılamayı
amaçlar.
İş kazası tazminat
taleplerinde zamanaşımı süresi oldukça önemlidir ve bu süre, işçilerin
haklarını korumak için dikkate alınması gereken bir faktördür.
İş Kazası tazminatında
zamanaşımı:
§ İş
kazası sonucu tazminat talep etme süresi, yasal olarak belirlenmiş bir zaman
dilimidir.
§ İş
kazası meydana geldikten sonra işçinin yasal olarak tazminat talep etme hakkını
kaybetme süresini ifade eder.
§ Zamanaşımı
süresi, işçinin yaşadığı kazadan itibaren başlar ve belirli bir süre sonra
talepte bulunamayacağı noktasında sona erer.
Zamanaşımı süresi ülkeden
ülkeye farklılık gösterebilir. Ülkemizde işçi ile işveren arasındaki sözleşmeye
aykırı bir durum yaşandığında tazminat davalarında TBK 146. Maddesi geçerli
olmaktadır. Bu maddeye göre 10 yıllık zaman aşımı süresi bulunur.
İş kazası tazminat
davasında mahkemelerin nerede açılacağı konusunda ikimler bulunabiliyor. İş
Kanunu ve Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda işçi vefat etti ise yakınları iş kazası
mahkemesinde seçim hakkına sahiptir.
Tazminat davalarında
görevli mahkeme İş Mahkemeleri’dir. Yetkili mahkemelere Kazanın gerçekleştiği
yerdeki mahkeme ile işverenin ikametgahı olan yetkili mahkemelerde açılabilir.
Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Kanunu’nun 5510 sayılı kanununa göre hakların korunması adına sınırlar
belirlenmiştir. İş kazaları belirli koşullar altında gerçekleşmesi halinde
yaşanan istenmeyen olaylar iş kazası kabul edilmektedir. İş kazası sayılan haller:
§ İşverenin
iş yerinde bulunduğu anlar,
§ Sigortalı
işçinin iş yerinde bulunması,
§ Kendine
adına yürütmekte olduğu iş alanı,
§ Emziren
kadınların çocuğuna süt vermek için ayrıldığı zaman dilimi,
§ İşverenin
sağladığı araç ile iş yerine gidiş geliş sırasında meydana gelen olaylar
İş kazası sayılan haller
olarak kabul. Örneğin iş yerinde kafasını vuran bir işçi sonradan beyin
kanaması geçirir ise bu iş kazası sonucu olarak kabul edilir.
İş kazası geçiren bir kişi
performans sorunları yaşayabiliyor. İşçinin performansında düşük gözlenebilir
ve kriterlere uygun olmayan gerekçesi ile işten çıkarılmaktadır. Ayrıca tedavi
ve rehabilitasyon sürecinde işe dönememesinde ekonomik nedenlerden dolayı
çıkarım kararı alınabiliyor.
Ancak işçinin iş kazası
sonrasında aleyhine haklı bir sebep işten çıkarılma hakkını vermemektedir. İş
kazası yaşayan çalışan iş görmeye devam edebilecek durumda iken iş akdine son
verilir ise tazminat hakkı doğmaktadır. İş kazası tazminat hakkı işçinin işten
çıkarılmasından sonra kazandığı işçilik alacakları kadar ödenmektedir.
İş kazası geçiren işçilerin
günlük ücret sistemleri üzerinden maaşlar aldığı yaygın kullanımdır. Ücretler
maktu olarak belirlendiğinde doktordan alınan sağlık raporu sonrası gün sayısına
göre SGK’dan almış olunan rapor ile miktarı önemli olmaksızın maaştan bir
kesinti yapılmamaktadır.
Genellikle geçici
süreliğine verilen bu raporlarda en fazla 30 gün için rapor veriliyor. Uzun
süreli raporlar için heyet onayı gerekir. İşçi tarafından şahsen Sosyal
Güvenlik Kurumuna başvuru yapılması ile ya da işverenin ibraz etmesi ile
mümkündür. Rapor bulunduğu sürece iş kazası maaşının verilmesi zorunluluktur.
İş kazası yaşandığında
işveren kolluk kuvvetlerine bildirimde bulunmalı ve kaza tespit tutanağı
tutulmalıdır. 3 günlük yasal süre bulunurken Sosyal Güvenlik Kurumu’na
bildirimin yapılması gerekmektedir. SGK olayın iş kazası olarak
nitelendirilmemesi galinde işçi tarafından iş kazasının tespit davası açılabilir.
Tespit tutanağı kolluk
kuvvetleri tarafından ya da iş veren tarafından tutulabiliyor. Kazayı geçiren
işçi, kazanın nasıl meydana geldiği ve zamanı gibi birçok detay ile iş kazası
tespiti yapılır. Tutanak hukuki uyuşmazlıklar açısından belge kabul edilir.
İş kazası olarak
nitelendirilmediğinde ise işçinin maddi ve manevi tazminat davası için
öncelikle iş kazasının tespiti davası açması gerekmektedir.
İş kazası tazminat
davasında tespit davası gibi konular sonrasında maluliyet oranı da tespit
edilecektir. Kaza yaşandıktan sonra bildirim sonrası gelen görevli kişiler
gerekli incelemeleri yaparak iş kazasına uygun olup olmadığına kanaat getirir.
Maluliyet oranı tespiti işçinin bedensel, zihinsel işlevlerinin azalması anlamına
gelir ve sürekli iş görememezlik kavramı olarak ortaya çıkmaktadır.
İşçilerin iş kazası sonucu
tazminat alma hakları çeşitli unsurları içerir. Bu haklar, yaşanan kazanın işle
ilgili olup olmadığını, işverenin ihmalinin olup olmadığını, işçinin kusurunun
bulunup bulunmadığını ve kazanın işle ilgili olup olmadığını değerlendiren bir
dizi kriter tarafından belirlenir.
Tazminat süreci işçinin işverene kazayı bildirmesiyle başlar.
İşveren, durumu sigorta şirketine bildirir ve gerekli incelemeler yapılır.
İşçi, yaşadığı mağduriyeti belgeleyerek tazminat talebinde bulunur. Bu süreçte,
avukat desteği almak, hakların korunması açısından önemlidir.
Ankara'da iş kazası
tazminatı konusunda uzmanlaşmış avukat, işçilere bu süreçte rehberlik eder. İş
kazası avukatı, işçilerin haklarını korur, tazminat alma sürecinde destek
sağlar ve gerektiğinde mahkeme sürecinde temsil ederler. Bu avukatlar, iş
kazalarının hukuki boyutunu anlayarak işçilere yardımcı olurlar.
İş kazası tazminat miktarı
kaza sonrasında zarar gören işçinin cinsiyeti, maaşı, yaşı, kazanın
oluşumundaki kusur durumu ve zarar miktarı göz önüne alınarak bilirkişi
uzmanları tarafından hesaplanmaktadır.
Kaza tarihindeki yaşınız ve
sakatlık oranınız son aldığınız net maaş üzerinden belirlenerek açıklanıyor.
Hesaplama örneği:
§ İşçinin
yaşı,
§ İşçinin
kusur oranı,
§ İşçinin
net aylık maaşı,
§ Bilirkişi
raporu,
§ İşçinin
sigorta günü
Dikkate alınarak tazminat
miktarı buna göre değişiklik göstermektedir.
İş kazası tazminat maddi ve
manevi hesaplamanın dışında yaralanma ve ölüm haline göre de değişiklik
göstermektedir. Manevi tazminat davası işçi tarafından açılabileceği gibi maddi
tazminat davası ile birlikte de açılabilir. Ağır bedensel bir zarar olması ya
da ölüm olması halinde işçinin ölen yakınlarının da manevi tazminat davası
açmaya hakkı bulunur.
Kanun da manevi tazminat
miktarında net bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Çeşitli kriterlere bağlı
olarak Borçlar Kanunu’nun 47 inci maddesine göre durumun özellikleri, mali
durumlar, meydana gelen zararın büyüklüğü ve olaydaki tarafların kusur
oranlarına göre bir meblağ belirlenmektedir.
Yaralanma halinde maddi
tazminatta kalıcı sakatlık olup olmadığı dikkate alınır. Çalışamadığı süre
boyunca uğradığı maddi zararların tanzim edilmesi için dava süreci
başlatılmaktadır.
Özellikle maddi tazminat
davalarında işçinin gerçek ücretinin belirlenmesi en temel sorundur. Çünkü bu
davalardaki tazminat miktarının hesaplanmasında esas alınacak ücret işçinin
kaza geçirdiği tarihte aldığı son ücret üzerinden hesaplanmaktadır.
Ücretli çalışanların iş göremezlik raporunda alamadıkları ücret
üzerinden belirlenir. Ayrıca gelir kaybı durumu yaşanıyor ise bunun için de ek
bir tazminat ödenmesi yapılabilir. Temel alınacak miktar işçi tarafından
görülen ve işverenin aldığı parasal değerlerin toplamından oluşmaktadır.
Ölümlü iş kazaları, işçinin
hayatını kaybetmesine neden olan ve birçok sorumluluğu beraberinde getiren acı
olaylardır. Bu tür durumlarda tazminat talebiyle ilgili haklar ve talepte
bulunma yetkisi, genellikle işçinin ailesine veya yasal mirasçılarına düşer.
İşte ölümlü iş kazası nedeniyle tazminat isteme süreci ve kimlerin bu süreçte
hak talep edebileceği:
§ Aile
üyeleri,
§ Yasal
mirasçılar
Dava açabilir. Ölen işçinin
eşi, çocukları ve ebeveynleri, genellikle ölümlü iş kazası nedeniyle tazminat
talebinde bulunabilirler. Yasal düzenlemelere göre ölen kişinin diğer
mirasçıları da tazminat talebinde bulunabilirler. Bu, işçinin vasiyetine veya
yasal miras hukukuna bağlı olarak değişebilir.
Ayrıca işçinin bakmakla
yükümlü olduğu kimseler ve destek olduğu kimseler içinde maddi tazminat
talebinde bulunma hakları verilmiştir.
İş kazası davasının ne
kadar süreceği ölümlü ya da yaralamalı mı olmasıyla yakından ilgilidir. İşçi iş
kazası sonrası vefat etti ise davalar yaklaşık olarak 2- 3 yıl sürüyor. Yaralanmalı
davalarda ise kusur ve maluliyet oranında anlaşmazlıklar bulunuyor ise özellikle
iş kazası tespit davası açılması halinde ortalama 5 veya 6 yıl kadar
sürebilmektedir.
İşçinin yaralanması halinde
işveren ve diğer ilgili kişiler için taksirle yaralama suçundan cezalandırma
yapılacaktır. TCK’nın 89. Maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında açıkça belirtilmekte olup yaralanma
durumuna göre ceza belirli oranlarda artış gösterebiliyor.
Taksirle yaralama suçunun
soruşturulması için 6 ay içerisinde şikayet bulunulması ve bu şikayet üzerine
soruşturma yapılması gerekmektedir. Bunun yanında işverenlerin iş kazası
nedeniyle sorumluluğunda taksirle öldürme suçundan da cezalandırılması mümkün
olmaktadır.
İşverenin ölüm veya yaralanma
ile gerçekleşebilecek bir durumu ön görmesine rağmen iş güvenliği konusunda
yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda kastla sorumlu olduğu kabul
edilebilir.
Aşağıda sizin için
hazırladığımız iş kazası nedeniyle maddi manevi tazminat dava dilekçe
örneğini görebilirsiniz.
İŞ MAHKEMESİNE
(İhtiyati tedbir
isteklidir)
Davacı :
Vekili :
Davalı :
Dava : İş kazası sonucu sakatlık
nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, ………… maddesine göre
belirlenecek maddi tazminatın ve ……… TL manevi tazminatın, olay tarihinden
işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı
işverenden alınarak davacıya ödenmesine, davalı işverenin taşınır taşınmaz
malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine
“ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesi dileğidir.
Harca esas değer : ……… TL. (Maddi tazminat için) ……..
TL (Manevi tazminat için)
Açıklamalar
1-……… günü davalı işyerinde meydana
gelen iş kazasında davacının sağ el işaret parmağı kopmuştur. Kazanın oluş
şekline göre, sorumlular ve sorumluluk dereceleri yargılama sırasında kesin
belli olacağından fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. (Vizite kağıdı)
2-SSK. belgelerine göre …….. sicil
no.lu sigortalı işçi …………. sürekli iş göremezlik derecesi …….’dur. Bu durumda
SSK. tarafından gelir bağlanmayacağında, zararın tamamını işveren ödemekle
yükümlü olacaktır. (SGK yazısı eklidir)
3-Kazanın oluşuna ilişkin müfettiş
raporlarındaki tespitlere, tanıkların anlatımlarına, davacının işyerindeki
konumuna ve ücret durumuna göre, ………….maddesi uyarınca, tazminat hesabına esas
bilgilerin toplanmasından ve hesap bilirkişisinden rapor alınmasından sonra,
belirlenen maddi tazminat tutarının
işverenden tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
4-Davacının bedensel eksikliğinin
karşılığı olarak, işveren yönünden caydırıcı etki yapacağına inandığımız bir
miktar olarak …… TL manevi tazminat istenmiştir.
Hukuki Sebepler :
Deliller : İş kazası tahkikat
belgeleri, müfettiş raporu, SSK. Sağlık Kurulu raporu, işyeri kayıtları,
işçinin sicil dosyası, işçinin yaptığı işe göre gerçek kazancının
araştırılması, gerektiğinde dinlenecek tanıklar, bilirkişi kusur incelemesi,
bilirkişi hesap raporu vb. her tür kanıt.
Sonuç ve istek : Sunulan nedenlerle:
İş kazasında sonucu kalıcı
sakatlık nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, ………….maddesine
göre belirlenecek maddi tazminatın ve …….. TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama
giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı işverenden alınarak davacıya
ödenmesine, davalı işverenin taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve
üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına
karar verilmesini, vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz. ../../….
Ekli belgeler:
Davacı Vekilleri şeklinde
hazırlanabilir.
İş kazası tazminat
arabuluculuğu belirlenen şartlara göre uygulanmaktadır. İş kazası arabulucuk tutanağı
gibi resmi belgelere dayandırılarak yapılması gerekiyor.
Olumsuz olaylar karşısında
davacı ve davalı arasındaki uyuşmazlığı ortadan kaldırabilmek için iş kazası
tespit davası gibi tüm süreçlerde arabulucu yöntemleriyle çalışmalar
yapılabilir.
İş kazasında arabuluculuk
kanunen de bulunmaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun maddesine ve
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında ki Arabuluculuk Kanunu’na göre maddi ve
manevi tazminat konularında zorunlu arabulucu yöntemine tabi değildir.
İş kazasında işçinin
yaralanmasında veya ölüm halinde kusurlu işverenden maddi ve manevi tazminat
talepleri edilebiliyor. İşverenin haksız fiile ve işçiyle işveren arasındaki
sözleşmede zaman aşımı farklılık gösterebilir.
Yargıtay iş kazasından
kaynaklı tazminat davalarında sözleşmedeki ayrılık olduğunu ve zaman aşımı
süresinin TBK’NIN 146. Maddesine göre kabul etmektedir. Buna göre kazanın
meydana geldiği tarihten itibaren zaman aşımı için 10 yıl süre bulunmaktadır.
Bilirkişi raporu, iş
kazasının detaylı bir incelemesini içerir ve genellikle şu unsurları kapsar:
§ Kazanın
ne zaman, nerede ve nasıl meydana geldiğini detaylarıyla açıklar.
§ Olay
yerinde yapılan inceleme sonuçları ve bulguları, meydana gelen yaralanmalar
veya hasarlar hakkında detaylı bir analiz içerir.
§ Uzmanın
kendi alanında yaptığı analizler, olayın teknik ve bilimsel boyutunu açıklar.
§ İş
kazası ile meydana gelen yaralanma veya hasar arasındaki nedensel ilişkiyi
açıklar.
§ Benzer
durumların tekrarını engellemek için alınabilecek önlemler ve raporun sonuçları
hakkında öneriler içerir.
Bu rapor, iş kazasının
nedenlerini, etkilerini ve olası sorumlulukları değerlendirerek mahkeme veya
tazminat talebi sürecinde önemli bir kanıt niteliği taşır. Rapor, adli süreçte
tarafların argümanlarını desteklemek veya çürütmek için kullanılabilir.
İş kazası tazminat
davasında cevap dilekçesini verme süresi dava dilekçesinin davalıya tebliğinden
itibaren 2 hafta olarak belirlenmektedir. Bu durum koşullara göre cevap
dilekçesinin belirtilen süre içerisinde hazırlanmasının zor ya da imkansız
olduğu durumlarda cevap süresinin bitiminden itibaren bir defaya mahsus olarak
bir ayı geçmemek üzere ek süre olarak belirlenebiliyor.
Ek ek cevap süresi talebi
hakkında ise verilen kararlar derhal bildirilerek bu sürenin de aşılması
halinde talepler reddedilmiş kabul edilecektir.
Peşin Sermaye Değeri 5510
sayılı kanunda Sosyal Güvenlik Kurumu kanunun ilgili maddelerinde ıskonto oranı
ve kesilme ihtimaline göre belirlenmektedir. Sosyal Sigorta İşlemleri yönetmeliğinin
46 maddesinde yaş, yeniden bağlanma, aylık bağlanma ihtimalleri, %5 ıskonto
oranı dikkate alarak peşin sermaye değeri hesaplanmaktadır.
İlk peşin sermaye değeri
aylığın başlangıç tarihinde yürürlükte olan tablolara göre belirlenir.
Bu belge işçinin gelecekte
işveren veya sigorta şirketi aleyhine tazminat talebinde bulunmayacağına dair
bir beyanı içerebilir.
İbraname şu unsurları
içermelidir:
o
İşçi Bilgileri: İşçinin adı, adresi ve
kimlik bilgileri gibi temel kişisel bilgileri.
o
Kazanın Detayları: Hangi tarihlerde ve nasıl
bir iş kazasının meydana geldiğine dair kısa bir açıklama.
o
İbra Beyanı: İşçinin, işvereni veya sigorta
şirketini iş kazası sonucu yaşadığı zararlar için sorumlu tutmayı reddettiği
açıklama.
o
Taahhüt ve İmza: İşçinin, tazminat talebinde
bulunmayacağına dair taahhüt ve imzası.
İşçi, tazminat talebinin
reddedilmesi veya kabul edilmemesi durumunda ibranameyi işverene veya sigorta
şirketine sunarak, gelecekte tazminat talebinde bulunmayacağını beyan etmiş
olur. Ancak ibraname verilirken dikkatlice düşünmek ve uzman bir hukuk
danışmanından veya avukattan destek almak önemlidir, çünkü bazı durumlarda
tazminat talep hakkının saklı tutulması gerekebilir.
İş kazası tazminatında
kusur oranları, genellikle kazada sorumluluğu olan tarafların belirlenmesi ve
tazminat miktarının bu oranlara göre hesaplanması anlamına gelir. Bu oranlar,
kazada kusurun ne kadarının işveren, işçi veya diğer ilgili taraflara ait
olduğunu belirlemek için kullanılır.
Kusurun belirlenmesi:
§ İş
kazası durumunda, olayın detaylı bir incelemesi yapılır.
§ İşverenin
sağlık ve güvenlik önlemleri, işçinin eğitimi ve kazanın meydana geldiği
koşullar dikkate alınır.
§ Kazada
kusurun ne ölçüde işveren, işçi veya diğer ilgili taraflara ait olduğunu
belirlemek için kanıtlar ve deliller incelenir.
§ Örneğin,
işverenin ihmali, işçinin eğitim eksikliği veya diğer tarafların sorumlulukları
göz önüne alınır.
§ Mahkeme
veya ilgili yasal merciler, kazadaki kusur oranlarını belirler.
§ Örneğin,
eğer işverenin kusuru %70 ise ve işçinin kusuru %30 ise, tazminat miktarı bu
oranlara göre belirlenebilir.
Kusur oranlarının
belirlenmesi ve tazminat hesaplaması, genellikle yasal süreçlerde ve mahkeme
kararlarıyla sonuçlanır. Her durumda, iş kazası tazminatı ve kusur oranlarının
belirlenmesi, olayın detaylarına, delillere ve yasal düzenlemelere göre
değişebilir. Bu nedenle, uzman bir hukuk danışmanından veya avukattan destek
almak, tazminat talebinde bulunurken önemlidir.
İş kazası tazminatı
alabilmek için çeşitli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar, genellikle işçinin
yaşadığı kazanın belirli kriterleri karşılaması ve ilgili yasal düzenlemelere
uygun olması gerektiğini içerir.
Kazanın işçinin çalıştığı
işle doğrudan bağlantılı olması ve iş sırasında gerçekleşmiş olması
gerekmektedir. İş kazasının sonucunda işçinin fiziksel yaralanma, hastalık,
sakatlık veya psikolojik zarar gibi bir hasar yaşamış olması gerekmektedir.
İşverenin iş sağlığı ve
güvenliği konusunda yasal olarak belirlenmiş görevlerini yerine getirmemiş
olması veya önlemleri almamış olması durumunda işçi tazminat talep edebilir. İş
kazası sonucu yaşanan zararın ve işçinin durumunun tıbbi olarak belgelenmiş
olması gerekmektedir. Doktor raporları, tıbbi belgeler ve gerekli sağlık
kayıtları tazminat talebi için önemlidir.
İş kazası tazminatı
talebinde bulunurken, ilgili yasal süreçlere (zaman aşımı gibi) uyulması
gerekmektedir. İşçinin yaşadığı zararların ve tazminat talebinin
belgelendirilmiş olması önemlidir. İş kazasının detaylı bir şekilde
anlatıldığı, olası tanık ifadeleri ve kazaya dair kanıtlar talebi
destekleyebilir.
Her iş kazası vakası
farklılık gösterebilir ve bu şartlar genel bilgi amaçlıdır. İş kazası tazminatı
talebinde bulunmadan önce, uzman bir hukuk danışmanından veya avukattan destek
alınmalıdır.
İş kazası yaşandığında kaza
sonrası maddi ve manevi tazminat davalarında davacının isteği üzerine mahkeme
tazminata uygun olması halinde hükmeder. Uygulamada Yargıtay içtihatlarına göre
açılan maddi ve manevi davalarda istem halinde olay tarihinden itibaren faize
hüküm edilebiliyor.
Burada alınabilecek faiz
‘tazminat faizi’ olmakta olup kendine özgüdür. Kapital ya da temerrüt faizden
farklıdır.
İş kazası tazminat ıslah
dilekçesi, işçinin daha önce açmış olduğu bir tazminat davasında, dava
açıldıktan sonra meydana gelen bir değişiklik veya eksiklik durumunda mahkemeye
yapılan düzeltme veya ek taleplerin belirtildiği dilekçedir.
Bu dilekçe, daha önce
açılmış olan tazminat davasında eksik veya yanlış beyan edilen konuların
düzeltilmesi, yeni kanıtların sunulması veya taleplerin revize edilmesi için
kullanılır. İş kazası tazminat davalarında, davanın devam ettiği süreçte ortaya
çıkabilecek yeni bilgi veya belgeler, taleplerin değişmesine veya
tamamlanmasına neden olabilir.
İş kazası sonucu meydana
gelen ölümler, işçinin ailesi veya mirasçıları tarafından iş kazası ölüm
tazminatı talebi için dava açılabilecek durumlardır. İş kazası ölüm tazminat
davası, ölen işçinin ailesi veya mirasçıları tarafından işveren aleyhine açılan
hukuki bir süreçtir.
Ölen işçinin eşi,
çocukları, ebeveynleri veya yasal mirasçıları, iş kazası sonucu ölüm durumunda
tazminat talebinde bulunabilirler. Öncelikle, iş kazası sonucu ölümün
belgelendirilmesi ve tıbbi raporlarla desteklenmesi gereklidir. Ardından,
işveren aleyhine tazminat talebiyle birlikte dava açılır.
Ölen işçinin ailesi veya
mirasçıları genellikle maddi kayıpların (cenaze masrafları, gelir kaybı) yanı
sıra manevi zararlar için de tazminat talep ederler.
İş kazası tazminatı için
ihtiyati tedbir, işçinin yaşadığı kazadan dolayı maddi veya manevi zararları
karşılamak amacıyla talep ettiği tazminatın dava süreci devam ederken,
mahkemenin vereceği son kararı beklerken bir nevi teminat alınması anlamına
gelir. İhtiyati tedbir, tazminat talebi sürecinde işçinin haklarını korumak
için başvurulan bir hukuki prosedürdür.
İhtiyati tedbir, iş kazası
tazminatı talep eden işçinin veya vekilinin mahkemeye başvurarak, tazminat
talebi üzerine dava açıldığı sırada işveren veya sigorta şirketi aleyhine bu
tazminatın ödenmesini teminat altına almak için bir talepte bulunmasıyla
gerçekleşir.
İhtiyati tedbirin süreci:
§ İşçi
veya vekili, iş kazası tazminatı talebiyle ilgili olarak mahkemeden ihtiyati
tedbir talebinde bulunur.
§ Tazminat
talebinin gerekçeleri, deliller ve belgelerle desteklenir. İşçi, tazminatın
beklenen sonucunu etkileyebilecek durumları kanıtlamaya çalışır.
§ Mahkeme,
işçinin talebi ve sunulan delilleri değerlendirerek ihtiyati tedbirin verilip
verilmeyeceğine karar verir.
İş kazası tazminat
talebinin sonuçları, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir ve davanın
sonucuna göre farklılık gösterebilir.
Kazanılan tazminatın miktarı:
§ İşçinin
yaşadığı zararlar, gelir kaybı, tıbbi masraflar gibi maddi kayıpların
karşılanması için ödenen tazminat miktarı.
§ İşçinin
yaşadığı duygusal travma, acı ve yaşam kalitesindeki düşüş gibi manevi kayıplar
için ödenen tazminat miktarı.
Mahkeme veya ilgili merci,
işçi lehine bir karar vermemiş olabilir. Bu durumda tazminat talebi reddedilmiş
olabilir. Mahkeme tarafından karara bağlanan bir dava sonucunda tazminat
miktarı belirlenir ve işçi veya işveren bu karara uymak durumundadır.
Davanın mahkemeye gitmeden
taraflar arasında uzlaşma ile sonuçlanması durumunda, tazminat miktarı ve diğer
şartlar üzerinde anlaşma sağlanabilir.
Davanın devam ettiği
süreçte ortaya çıkan yeni bilgi veya eksikliklerin düzeltilmesi için mahkemeye
başvurulabilir.
Meslek hastalığı nedeniyle
tazminat da sigortalı işçinin meslek hastalığı nedeniyle uğradığı işgücünün
tanzim etmek amacıyla tanzimat davası türüne verilen isimdir. Meslek
hastalığının şartları:
§ hastalık
şartı,
§ işçilik
şartı,
§ iş
yürütümü sırasında oluşması şartı,
§ süre
şartı
bulunmaktadır. İş kazası ve
meslek hastalığı tazminatları, işçilerin işleriyle ilgili bir kaza sonucu
yaralanmaları veya meslekleri nedeniyle hastalık geçirmeleri durumunda oluşan
zararların karşılanması amacıyla ödenen tazminatlardır. Örneğin, işçinin maruz
kaldığı kimyasalların neden olduğu bir hastalık sonucunda meslek hastalığı
tazminatı talep edilebilir.
İyi ibraname taraflar
arasındaki borç ilişkisine sona erdirecek olan belge niteliği taşımaktadır. İş
kazalarından doğan tazminat borcunun ödenmesine karşılık olarak ödenen miktarın
açıkça yazılı bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor.
İşçilik alacakları için düzenlenecek
olarak ibranamelerin şekil şartları Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Sitemizde güncel ibraname örneğine ulaşabilirsiniz.
Yazılı veya sözlü bir
sözleşme ile filan çalıştırılan işçinin işe başlamadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na
giriş bildiriminin yapılması gerekmektedir. Bu konuda istisna olarak tarım
sektörü, balıkçılık ve inşaat sektörleri olabilir. İş kazası geçiren bir
işçinin sigorta kaydı bulunmadığının tespiti halinde para cezası
uygulanmaktadır.
Sigortasız işçi çalıştıran
bir işverene askeri ücretin 38 katı kadar ceza uygulanırken aynı zamanda iş
kazası geçiren sigortası yapılmayan işçinin tazminatı ve kazadan doğacak her
türlü ödemede işveren tarafından karşılanmaktadır.
İşçinin iş kazası sebebiyle
yaralanması ya da ölümü halinde yakınlarının manevi tazminat açma hakkı
bulunmaktadır. Ağır bedensel zarar görmesi ya da ölüm olmasının sonucunda
manevi tazminat hakkının talep edilebilmesi için TBK 56. Madde uyarınca dava açılabiliyor.
Tazminat miktarının
belirlenmesinde işçinin yaşı, olayın ağırlığı gibi birçok durum
değerlendirilerek yakınlarının üzüntü ve keder duyması sebepleri gibi birçok
özellik göz önünde tutularak manevi tazminata hükmedilir.
Bir çalışan iş yerinde kaza
geçirmesi ya da iş kazası nitelendirilecek durumlarda tazminat elde edebilme
hakkına sahiptir. Borçlar Kanunu'na göre tazminat için hak düşürücü süre 10
yıldır.
Davanın açıldığı tarihte
miktarın tam olarak belirlenememesi halinde hukuki ilişkiyi belirtmek suretiyle
belirsiz alacak davası açılmaktadır.
Belirsiz alacak davasının
açılabilmesi için miktar bakımından belirlenmesi imkansız ya da davacı olan
tarafın bu miktarı belirleyecek durumda olması gerekiyor. En ön büyük
koşullardan biri alacaklıların aralarındaki hukuki ilişkiyi somut olarak ortaya
konulmasıdır.
Bu durumda alacaklı kişi
değer belirtmek suretiyle dava açarken dava açan taraf hukuki ilişkiden doğan miktarın
askeri olarak bilse dahi tam olarak tespit edemediğini beyan etmelidir. Bu
durumda bir incelemeye gerek duyulur.
Manevi tazminat davası ret
vekalet ücreti hesaplanırken avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplama
yapılıyor. Buna göre 10/3. Maddesinde göre manevi tazminat davasının
reddedilmesi durumunda avukatlık ücretinde tarifenin ikinci kısmının ikinci
bölümüne göre maktu olarak vekalet kabul edilmektedir. Her yıl avukatlara
verilen vekalet ücretleri değişiklik gösterirken ücretlerin hesaplanmasında
asgari ücretlerin artması değerlendirilmektedir. Vekalet ücretinin alınması
avukatın gösterdiği emeğin karşılığının bir konutu olarak hakkı olarak ortaya
çıkmaktadır. Tazminat davası reddedildiğinde her 2 tarafın da açıklanan kanuna
göre ücret ödemesi yapması gerekir.
Uzun kaybı nedeniyle dava
açılması belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bedensel zarara
uğrayan kişinin hayat boyu sakat kalması ya da iyileşmemesi gibi durum söz
konusu olduğunda iş kazası uzuv kaybı tazminat davası açma hakkı doğacaktır.
Bu doğrultuda tazminat
davasında organın kaybedilmesi ya da organın zayıflaması olmak üzere 2 farklı
şekilde dava açılabilir. Organ yitimi kapsamına 5 duyu organı ile iç organlar
dahil edilir.
İşveren ile işçi arasındaki
iş ilişkisi sebebiyle meydana gelen yaralanmalı ya da ölümlü olaylara iş kazası
ismi veriliyor. İş kazasında tazminat koşulları iş kazası sayılan haller
sonucunda belirlenmektedir.
İş kazası için açılacak
davalarda maddi tazminat davası için nispetiye harç bulunmaktadır. Eğer dava
açılırken zarar nedeniyle talep edildiği beyan edilirse harç miktarının buna
göre hesaplanması gerekiyor.
İş Kazası İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu’nun 6331 sayılı kanununda vücut bütünlüğünü, iş yerinde veya
iş nedeniyle ruhen veya bedenen engelli hâle getirecek ya da ölüme neden olacak
olaylar şeklinde tanımlanıyor.
İş kazası meydana
geldiğinde gerçekleşen kazadan dolayı işçi maddi tazminat, sürekli iş
göremezlik tazminatı, manevi tazminat ve geçici iş göremezlik tazminatı talep
edebilir.
İş kazası tazminat rücuen
zamanaşımı davalarında tazminatın tamamen ödenmesi veya sorumlu kişinin dava
tarihinden başlayarak 2 yılda veya tazminatın tamamının ödenmesi tarihten
itibaren on yılın geçmesi ile zaman aşımına uğramaktadır.
Açılan maddi ve maya manevi
tazminat davalarında işçinin ya da işverenin kusur oranı, kusursuzluk oranı veya
kusursuz sorumluluk olup olmadığına göre dava açmadan önce manevi tazminat
davalarının belirsiz alacak davası olarak açıla alabilmesidir.
Parmak kopması iş kazaları
aralarında en çok görülen kazalardan biridir. Burada işçiler uzman avukatlar
yoluyla başvuru yapılarak tazminat davası açarak kendilerini savunabilirler.
Kopan parmağı hangi boğumdan
koptuğu, tamamen ampute olup olmadığı gibi birçok durum farklılık
gösterebiliyor. Maluliyet oranı parmağın hangi boyumdan ya da nereden
korktuğuna göre değişmektedir. Parmak ucundan koptuğunda ya da tamamen
koptuğunda farklı değerlendirmeye alınırken özür ölçütü değerlendirilmesi heyet
raporu üzerine anlaşılır.
Tüm sonuçlar için işçinin
maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
Genel yetkili mahkeme
davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Zararın meydana geldiği
yerin iş mahkemesi de iş kazalarında maddi ve manevi tazminat davalarına
bakmaya yetkili olacaktır. Eğer ölüm meydana geldiyse davacı yakınlarının
yerleşim yerindeki iş mahkemesi de yetkilidir.
Hak sahipleri tarafından iş
mahkemelerinde açılan tanzimat davalarında genel hükümler çerçevesinde
incelenip hükme bağlanmaktadır. İş kazası tazminat davaları adli tatilde de
görülebilen davalar olup yasal süreler adli tatil içerisinde de işlemeye devam
etmektedir.
İş kazasında işçinin
yaralanmasından sonra işveren tarafından açılacak kamu davasına şikayetçi
olmadığını beyan etmiş olması maddi ve manevi tazminat isteme hakkını ortadan
kaldırmamaktadır. Çünkü açılan kamu davası şikayete bağlı değildir ve bu durumda
herhangi bir e kanunun uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle işçi maddi ve
manevi tazminat isteklerinde bulunabilir.
İş kazası tazminatında
müteselsil sorumluluk, bir iş kazası durumunda tazminat ödeme yükümlülüğünün
birden fazla kişi veya kurum tarafından paylaşılması anlamına gelir. Bu
durumda, işverenin yanı sıra işverenle birlikte iş kazasına dolaylı veya
dolaysız olarak sebep olan diğer kişiler veya kurumlar da tazminat ödemekle
sorumlu tutulabilir.
Müteselsil sorumluluk:
§ İş
kazası sonucu oluşan zararlar için tazminat talep eden işçi veya ailesi
tarafından,
§ iş
kazasına sebep olabilecek diğer kişiler veya kurumlar aleyhine de dava
açılabilmesini sağlar.
§ Örneğin,
iş kazasının nedeni bir makine arızasıysa, bu arızaya sebep olan makine
üreticisi veya bakımını yapan şirket de sorumlu tutulabilir.
Ancak müteselsil
sorumluluk, her durumda işleyen bir kural değildir. Bazı durumlarda iş kazasına
sebep olan diğer kişiler veya kurumlar sorumlu tutulamayabilir veya sorumluluk
dereceleri farklılık gösterebilir. Bu nedenle, her durumun kendi koşulları
içinde değerlendirilmesi ve sorumluluğun belirlenmesi gerekmektedir.
İş kazası sonucunda
hastalık ya da bir kaza ile çalışma gücünün en az %60 kaybedildiği tespit
edilen işçi için%60 elinde olan sigortalı kişiler malul sayılmaktadır.
Maluliyet oranı tespiti heyet raporu ve işçinin tazminat haklarını
kullanabilmesi açısından önemlidir.
Bu raporun alınabilmesi
için işe girdiği zamandaki işçinin sağlığı, tahkikat raporu, iş kazasının
ardından belgeler ve dosyayı kontrol eden yetkilinin imzası ile rapor
alınmaktadır. Maluliyet oranı tespiti sonrasında ise tazminat hesaplaması
yapılarak ne kadar tazminat alabileceğinizi öğrenebiliyorsunuz.
İş kazasında tazminat
davasının açılabilmesi için zaman aşımına uğramadan yetkili mahkemelere
başvurulması gerekiyor. Öncelikle doğru bir dilekçeyle davanın hangi nedenler
ile davacı olunan tarafa dair belgelerin bulunduğu dilekçe sunulmalıdır. İş
kazası olduğunu doğrulayan raporlar bilirkişi beyanlarıyla teslim edilmelidir. İşçinin
kaza sonrasındaki tedavi işlemlerinin belgelerinin tüm raporları dosya
içerisinde bulundurulmalıdır.
İş kazası tazminat
bedelleri, işçinin yaşadığı zararların tazmin edilmesi amacıyla ödenen maddi ve
manevi tazminatları kapsar. İş kazasının etkilerini değerlendirmek için
genellikle uzmanlar, doktorlar ve hukuk danışmanlarından oluşan bir ekip
tarafından değerlendirme yapılır.
İşçinin yaşadığı zararlar,
tıbbi raporlar ve doktor değerlendirmeleriyle desteklenir. Bedellerin
belirlenmesinde tazminat bedelleri, iş kazasının neden olduğu zararlar ve yasal
düzenlemelere göre belirlenir. Mahkeme kararları, uzlaşmalar veya yasal
süreçler bu bedellerin belirlenmesinde etkilidir.
İş kazası rücuen tazminat
davası, işverenin, işçi veya işçinin mirasçıları tarafından sosyal sigorta
kurumlarına ödenen tazminat bedellerini geri alma talebiyle açılan bir hukuki
süreçtir. Bu dava, işverenin, ödediği sosyal sigorta primlerini ve iş kazası
sonucu oluşan tazminatları, iş kazasından sorumlu olduğunu iddia ettiği üçüncü
bir kişi veya kuruma karşı talep ettiği bir tür davadır.
Maluliyet tespiti işçinin
iş kazası sonrası yaşadığı sakatlık veya iş göremezlik durumunun tespiti
amacıyla yapılır. Bu tespit, iş kazasının sonuçları ve işçinin iş göremezlik
derecesini belirleyerek tazminat miktarının hesaplanmasında önemli bir rol
oynar.
Maluliyet Tespiti Süreci:
§ İş
kazası sonrası işçi, bir sağlık kuruluşunda muayeneye tabi tutulur. Bu muayene,
iş kazasının neden olduğu zararın ve işçinin sağlık durumunun belirlenmesi
amacıyla yapılır.
§ İş
kazası sonucu yaşanan sakatlık veya iş göremezlik, doktorlar tarafından
raporlanır. Bu raporlar, işçinin yaşadığı sakatlık derecesini, iş göremezlik
süresini ve olası kalıcı etkileri belirtir.
§ İşçi
veya işçinin avukatı, mahkemeye işçinin sağlık durumuna ilişkin tıbbi raporları
ve belgeleri sunar. Bu belgeler, işçinin yaşadığı sakatlık veya iş göremezlik
derecesini destekler.
Mahkeme, sunulan tıbbi
belgeleri ve raporları inceleyerek işçinin yaşadığı sakatlık derecesini ve iş
göremezlik süresini belirler.
İş hayatı, gündelik hayatında ayrılmaz bir parçası olmaktadır. Çoğu zaman iş yerinde geçen vakitler, dışarıda veya evde geçirdiğiniz vakitlerden daha fazla olabilmektedir. Böylesi bir durumda, iş yerinde olumsuz bir durum yaşamanız halinde de haklarınız mevcuttur. Bu konuda düzenlenmiş iş kazası hukuku neticesinde, artık işverenin sorumluluğu olduğunu da bilmeniz gerekmektedir. Kanunda belirtildiği üzere, iş yerinde veya işlerin devam ettiği aşamada, meydana gelmiş olan, işçinin ölümüne sebebiyet veren veya işçinin vücut bütünlüğüne ruhen ya da bedenen zarar veren olaylara iş kazası adı verilmektedir. İş kazalarında işverenin hukuki sorumlulukları bulunmaktadır. Bu sorumlulukları, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk ve iş sözleşmesine aykırı davranış neticesinde oluşan sorumluluk olarak ikiye ayırabilmekteyiz. Bunun yanı sıra, işçi ve işverenin de ortak kusurunun bulunması da mümkün olmaktadır. İş kazalarında hukuki sorumluluk bulunduğu gibi, ayrıca işverenin cezai sorumluluğu da bulunmaktadır. Bu nedenle, işçilerin haklarını doğru bilmeleri gerekmektedir. Kaza sonucu ölen bir işçinin, yakınlarının da bu haklardan yararlanması mümkün olmaktadır.
Bir kazanın, iş kazası olup olmadığına ilişkin olarak 5510 sayılı kanunda tanım yapılmıştır. Yasanın 13. maddesine göre, sigortalı kişinin iş yerinde bulunduğu sırada kaza olmuşsa, işveren adına yürütülen iş nedeniyle, işveren adına başka bir yerde görev yapıldığı sırada, işveren tarafından belirlenmiş bir taşıtla işin yapıldığı yere giderken oluşacak kazada, işverenin sorumluluğu bulunmaktadır. İş kazası hukuku olarak adlandırabileceğimiz bu durum neticesinde, işçinin geçirmiş olduğu kazadan dolayı tazminat alma yetkisi bulunacaktır. Ancak bu konuya ilişkin sigorta müfettişlerinin verecekleri raporlar da oldukça önem arz etmektedir. Müfettişlerin verdiği raporda bu kazanın iş kazası olup olmadığı açıkça belirtilmektedir.
İş kazası oluşması durumunda, işverenin bir takım sorumlulukları bulunmaktadır. İş kazası olduktan sonra 3 gün içerisinde muhakkak suretle durumu SGK’ya bildirmek zorunda olan işveren, iş kazası hukuku konusunda gerekli bildirimleri doğru bir şekilde yapmak zorundadır. Kazanın olay şekline ve durumuna göre, işverenin kusuru tam olarak belirlenebilmektedir. Ancak Yargıtay Hukuk Mahkemelerince verilen bazı kararlarda, işçilerin sorumsuz bir davranış nedeniyle kaza geçirmeleri halinde, işverenin herhangi bir sorumluluğun doğmadığı da bilinmektedir. iş kazası tazminat davası avukatları süreci iyi takip etmesi gerekmektedir. Koltuk sigortası hatır taşımacılığına kadar her şeyi incelemesi gerekmektedir.
İş kazası,
çalışanların iş yerinde veya iş nedeniyle uğradıkları kazalar sonucu
yaşadıkları zararların giderilmesi sürecini kapsar. Bu süreçte iş kazası tazminat avukatının görevleri büyük bir öneme sahiptir. İş kazası tazminat
avukatı, müvekkillerine hukuki destek sağlayarak, onların haklarını korur ve
adil bir tazminat alabilmelerine yardımcı olur.
1. Kaza Sonrası Hukuki Destek Sağlamak
İş kazası
sonrası, mağdurun hukuki süreci anlaması zor olabilir. Avukat, müvekkile bu
süreç hakkında detaylı bilgi verir ve tüm hukuki prosedürlerin doğru şekilde
yürütülmesini sağlar.
2. Tazminat Taleplerini Yönlendirmek
İş kazası
sonucunda maddi ve manevi tazminat hakları doğabilir. Avukat, müvekkilin
yaşadığı zararları değerlendirerek, tazminat talebini hazırlayıp sunar. Bu
süreçte işçinin ve işverenin sorumluluklarını belirleyerek tazminatın doğru
hesaplanmasına yardımcı olur.
3. Sigorta Şirketleri ile İletişim
İş kazası
tazminatında, sigorta şirketleriyle olan iletişim kritik bir aşamadır. İş
kazası avukatı, sigorta firmalarıyla görüşerek müvekkilin hak ettiği ödemeleri
almasını sağlar.
4. Mahkeme Süreçlerini Yürütmek
Eğer anlaşma
sağlanamazsa, iş kazası tazminat davaları açılabilir. Bu durumda avukat,
müvekkili adına dava açar, gerekli delilleri toplar ve müvekkilini mahkemede
savunur.
5. Uzlaşma Sağlama
Bazı
durumlarda taraflar arasında uzlaşma sağlanabilir. Avukat, müvekkilinin
çıkarlarını koruyarak en uygun anlaşmayı sağlar ve bu süreçte müvekkiline
hukuki danışmanlık yapar.
İş kazası
tazminat avukatının rolü, mağdurun adil bir şekilde tazminat alması ve hukuki
haklarının korunması için son derece kritiktir. Profesyonel bir iş kazası
avukatı, kazazedelerin haklarını savunarak sürecin her aşamasında yanlarında
olur.