Trafik kazaları hayatları
aniden ve derinden etkileyen olaylardır. Yalnızca araçlar arasında değil, insanların yaşamlarında da önemli izler
bırakabilirler. Bu tür kazalar, sadece maddi zararlarla sınırlı kalmayıp, fiziksel
yaralanmaların yanı sıra duygusal ve psikolojik etkiler de bırakabilir.
Bu zorlu süreçte, bir
trafik kazası avukatı, sadece yasal süreçlerde değil, aynı zamanda mağdurun
yaşadığı bu travmatik deneyimi hafifletmek ve adil bir sonuç elde etmek için de
büyük önem taşır. Bu nedenle, trafik kazaları avukatları, sadece hukuki
danışmanlık sunmakla kalmaz, aynı zamanda mağdurlara destek olurlar ve
haklarını savunarak adaletin sağlanmasına yardımcı olurlar.
Avukatın sağladığı
rehberlik ve destek, adalet arayışında hayati bir rol oynar.
Trafik kazası avukatları,
trafik kazalarıyla ilgili hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunan
profesyonellerdir. Bu avukatlar, trafik kazalarının yasal boyutunu anlamak,
müvekkillerini bilgilendirmek ve haklarını korumak için çalışırlar. İşte trafik
kazası avukatlarının yaptığı işler:
·
Müvekkillerini Temsil Etmek
Trafik kazası avukatları,
müvekkillerini temsil eder. Bu, sigorta şirketleriyle iletişim kurmak, dava
sürecini yönetmek ve mahkemede müvekkilin haklarını savunmak anlamına gelir.
·
Hukuki Danışmanlık
Müvekkillerine trafik
kazalarının yasal boyutunu açıklarlar. Kazanın ardından yapılması gereken
adımları, haklarını ve tazminat alma sürecini anlatırlar.
·
Tazminat Hesaplama ve Talep
Yaralanan veya maddi hasar
gören kişilerin tazminat haklarını belirlerler. Bu, tıbbi masraflar, kayıp
gelir ve diğer zararların tespit edilmesini içerir.
·
Sigorta Şirketleriyle İletişim
Müvekkillerinin sigorta
şirketleriyle doğru iletişimi sağlarlar. Tazminat taleplerini iletmek,
görüşmeler yapmak ve müvekkilin adına pazarlık etmek gibi işlemleri yürütürler.
·
Dava Yönetimi
Gerekli durumlarda, trafik
kazası avukatları dava açarlar ve mahkeme sürecini yönetirler. Delilleri
toplar, tanıkları hazırlar ve müvekkillerini mahkemede temsil ederler.
·
Anlaşmazlıkları Çözme
Arabuluculuk veya uzlaşma
yoluyla dava öncesinde anlaşmazlıkları çözmeye çalışırlar. Mahkeme sürecinden
kaçınarak taraflar arasında uzlaşma sağlamak anlamına gelir.
Trafik kazası avukatı,
müvekkillerinin haklarını korumak ve adil bir tazminat alabilmeleri için çaba
sarf eder. Her bir vaka farklı olduğundan, avukatlarımız her durumu
özelleştirerek müvekkillerine en iyi hizmeti sunmaya çalışır.
Hukuk büroları
müvekkillerin haklarını sonuna kadar korumak için vardır. Bu yüzden özellikle
trafik kazalarında kaza mağduru olan kişileri aldatıcı bilgilerin verilmesi
kişilerin hak kaybına uğramalarına neden oluyor.
Resmi herhangi bir unvanı
olmayan aracı kişilerin mağdur olanlara yasal düzenlemelerin dışında tazminat alacaklarını beyan ederek
onları yanlış yönlendiren biliyorlar. Yanlış yönlendirme sonucunda ise
kazazedeler daha az tazminat alarak mağdur olabiliyor.
Trafik kazaları ile ilgili
davalara mutlaka trafik kazası avukatı yardımcı olmalıdır. Avukatlar sizin
adınıza tüm işlemleri yapar ve herhangi bir şekilde hak kaybı yaşamanızı
engeller.
Trafik kazalarındaki
tazminat davaları en belirgin davalar olup ölümlü , yaralanmalı ya da maddi
hasarlı davalarda süreç aynı şekilde ilerlemektedir. Ancak sonuç her zaman aynı
olup mağdur olan kişinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesiyle trafik
kazası avukatları yakından ilgilenmektedir.
Öncelikle taraflar bir
araya getirilmeye çalışılıp tazminat davası açmadan önce tarafların
anlaşılabilmesi için arabuluculuk hizmeti verilmektedir. Eğer arabulucu
hizmetinden sonra anlaşma gerçekleştirilmez ise dava açma yoluna gidilir. Burada
gerekir ise tek taraflı gerekir ise iki taraflı danışmanlık ve avukatlık
hizmeti sağlanabilmektedir. Sigorta şirketlerine ya da kazaya karışan kişilere
karşı tazminat davası açılabileceğini unutmayın.
Trafik kazası davasının
açılabilir olması için şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlar:
·
Kazadan sonra aracın farklı açılardan birkaç
farklı resimleri alınmalıdır.
·
Kaza yapan aracın yerinden oynatılmaması
gerekiyor.
·
Trafik polisi tarafından tutanak tutulmadan
müdahale edilmemelidir.
·
Ağır yaralanmalı ya da ölümlü kazalar için
işlem yapılmaması ve polis beklenmelidir.
·
Maddi hasarlar için tutanak tutulmalıdır.
Tüm bunlar gerekirse delil
kabul edilerek avukatı güçlendiren durumlardır.
Trafik kazası tazminatları,
bir trafik kazası sonucu yaralanan veya maddi hasar gören kişilere ödenen
tazminat türlerini ifade eder. Tazminatlar genellikle kazanın şiddeti, kazada
rol alan tarafların kusur durumu ve ortaya çıkan zararlar göz önüne alınarak
belirlenir. Tazminatlar şunları içerebilir:
·
Tıbbi masraflar,
·
Kayıp gelir kaybı,
·
Maddi hasar,
·
Acı tazminatı( manevi tazminat),
·
Yaşam kalitesinin düşmesi,
·
Ceza tazminatı
Gibi birçok neden tazminata
neden olabilmektedir. Kusurlu bir sürücüye karşı mahkeme tarafından verilen
ceza tazminatlarıdır. Bu tazminat, sorumlunun daha ciddi bir ceza almasını
sağlayabilir.
Kalıcı sakatlık
durumlarında, kazadan kaynaklanan yaşam kalitesindeki azalmayı ve yaşam
standardının düşmesini karşılamak amacıyla ödenen tazminattır. Kazanın
neden olduğu fiziksel acı, ruhsal sıkıntı ve travma gibi duygusal ve fiziksel
acıları karşılamak için ödenen tazminattır.
Kazada araçta meydana gelen
hasarlar için tazminat talep edilebilir. Bu, aracın tamir masrafları veya
aracın değer kaybı gibi maddi zararları içerir. Kazanın sonucunda işe gidememe
veya çalışamama durumunda oluşan kayıpları ifade eder. Bu, geçici veya kalıcı
iş gücü kaybı, kayıp maaş ve gelecekteki gelir kayıplarını içerir.
Bu tazminatlar, her trafik
kazası durumu için farklılık gösterebilir ve
olayın detaylarına, zararın boyutuna ve kusur durumuna göre belirlenir.
HMUK 9. madde genel olarak
davalıların konutu mahkemesinin yetkili olduğunu belirtir. Ancak, HMUK 21.
madde, haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinin yetkili olabileceğini
vurgular.
Eğer bir trafik kazasında
birden fazla araç ve dolayısıyla birden fazla davalı varsa, HMUK 9. madde
çerçevesinde dava bir davalının konutu mahkemesinde açılabilir. Ancak HMUK 21.
madde, haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini
belirtir.
Eğer dava yolcu
taşımacılığından kaynaklanıyorsa ve taşımacı veya sigortacının ikametgahı
mahkemesinde açıldıysa, üçüncü kişi yetkisizlik itirazında bulunamayabilir.
Çünkü HMUK 21. madde, haksız eylemden doğan davalarda yetkili mahkemenin
belirlenmesi için önemlidir. Ancak bu madde, davalıların hepsi hakkında haksız
eylemden doğmuş olması durumunu gerektirir.
Sonuç olarak, HMUK 9. madde
genel bir yetki kuralıdır ve davalıların konutu mahkemesini yetkili kılar.
Ancak HMUK 21. madde, haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinin yetkili
olabileceğini ve bu durumun davanın özel koşullarına bağlı olduğunu belirtir.
Uygulanacak yasal düzenlemeler ve davanın detayları, hangi mahkemenin yetkili
olduğunu belirlemede kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak ölümlü trafik
kazasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmaktadır. Sigorta şirketine
dava açılacak ise o zaman Asliye Ticaret Mahkemesi alanına girer. Yetkili
mahkemeler:
·
Sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer,
·
Zarar gören kişinin ikametgahının bulunduğu
mahkeme,
·
Trafik kazasının meydana geldiği yerdeki
mahkeme,
·
Davalılardan birinin yerleşim yeri
Olabilir.
Ölümlü trafik kazası büyük
bir travma ve zarara yol açar. Bu tür bir kazanın beraberinde getirdiği bazı
önemli zararlar şunlar olabilir:
·
Yaşamın sona ermesi,
·
Aile içi zararlar,
·
Tazminat,
·
Hukuki işlemler ve masraflar,
·
Sigorta sorunları
Gibi zararları bulunuyor. Sigorta
şirketleri, ölümlü kazalarda tazminat ödemek durumunda kalabilir. Bu da sigorta
primlerinde artışa veya bazı durumlarda poliçelerin iptaline yol açabilir. Kazaya
karışan taraflar arasındaki hukuki süreçler, dava masrafları, avukat ücretleri
gibi ek maliyetler de oluşabilir.
Ölümlü bir trafik kazası
durumunda, kaybedilen kişinin ailesi genellikle tazminat talep eder. Bu
tazminat, kaybın yarattığı maddi zararları, gelir kaybını ve diğer ekonomik
kayıpları içerir. Kazada kaybedilen kişinin ailesi, kaybın yarattığı duygusal,
psikolojik ve maddi zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Maddi gelir kaybı,
bakım sorumluluğu ve günlük yaşamın altüst olması gibi sorunları içerir.
En büyük ve üzücü zarar,
kazada hayatını kaybeden kişinin yaşamını yitirmesiyle ortaya çıkar. Bu,
ailenin ve sevdiklerin yaşadığı büyük bir acı ve duygusal travmadır.
Trafik kazasında ölüm
meydana geldiğinde ölen kişinin yakınlarına manevi tazminat davası açmaya hakkı
bulunacaktır. Burada ölen yakınlarının kan bağı olması şartı bulunmuyor. Babanın,
annenin ya da kardeşlerin hakkı bulunduğu gibi arkadaşların, uzak akrabalarında
dava açıp manevi tazminat alma hakkı bulunmaktadır.
Manevi tazminat davası
açmak için ölen kişiyle kan bağına sahip olmak veya akraba olunması gerekmiyor
olsa da gerçek bir bağın olması aranmaktadır. Manevi tazminat davasını açmak
isteyen kişilerin vefat eden kişiyle duygusal yakınına sahip olması gerekmektedir.
Ayrıca ölen bir kadın ise 10 yıl önce boşandığı eski eşinin manevi tazminat
davası açması kabul edilmez. Çünkü burada duygusal yakınlık sona ermiş ve
üzerinden zaman aşımına uğrayacak kadar süre geçmiştir.
Kişi ölmeden önce maddi ve
manevi tazminat davası açılır ise dava devam ederken kişi vefat eder ise
hakları mirasçılarına intikal eder. Mirasçılar bu davayı devam ettirebileceği
gibi sonlandırabilir.
Ölümlü trafik kazasında
manevi tazminat davalarına somut olaya göre miktar değişiklik gösteriyor. Her
olay nezdinde miktar hesaplanır ve burada temel hakkaniyete uygun miktarda
olmasıdır.
Yargıtay manevi tazminat
davasında miktarın zarara uğrayanın manevi huzuru gerçekleştirecek derecede
olmasına hükmetmektedir. Hakim bu miktarı takdir ederek belirler ve miktar
belirlenirken tarafların kusur dereceleriyle sosyal durumları da göz önüne
alınmaktadır.
Ölümlü trafik kazalarından
ötürü açılan davalarda yüksek miktarlarda tazminat alınabilmektedir. Manevi
davalardaki amaç acının kısmen de olsa giderilmesini sağlamaktır.
Manevi tazminat davasında
talep halinde faize de hükmedilebileceği unutulmamalıdır. Hakim talep olmadan
faize hükmetmemektedir. Davacı tarafından talep edilmesi halinde ise olayın
yaşandığı günden itibaren faiz konusu olur. Temerrüt faizi işlemeye hemen
başlar.
Trafik kazaları hem maddi
hem de manevi zararlara neden olabilen acı olaylardır. Bu tür durumlarda,
tazminat alma hakkı ve bunun ne zaman başladığı, ne zaman sona erdiği oldukça
önemlidir. Trafik kazaları sonucu doğan tazminat davalarında zamanaşımı
süreleri, mağdurların haklarını korumak ve adil bir süreç yürütmek için
belirlenmiştir.
Kanunlarımızda belirtilen
esas zamanaşımı süresi, motorlu araç kazalarından kaynaklanan maddi zararların
tazminat talepleri için öngörülmüştür. Bu süre, zarar görenin zararı ve
tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayacak şekilde
belirlenmiştir. Genellikle bu süre, iki yıldır. Ancak, zarar gören, zararı ve
faili daha sonradan öğrense bile, en fazla on yıl içinde dava açma hakkına sahiptir.
Bazı durumlarda trafik
kazaları suç oluşturabilir ve ceza davası süreci devam edebilir. Bu durumda,
ceza hukukundaki dava zamanaşımı süresi tazminat davası için de geçerli
olabilir. Örneğin, ölüm veya yaralanma gibi durumlarda ceza hukukundaki zamanaşımı
süresi, tazminat davası açma süresini belirleyebilir.
Önemli bir nokta da, ceza
davası devam ediyorsa, ceza zamanaşımı süresi devam ettiği sürece, tazminat
davası açma hakkı korunur. Yani ceza hukukundaki dava zamanaşımı süresi geçmiş
olsa bile, ceza davası devam ettiği sürece tazminat davası açılabilir.
Trafik kazalarından
kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı sürelerine dikkat etmek önemlidir.
Bu sürelerin geçmemesi, mağdurların haklarını korumak ve adil bir tazminat alma
süreci için gereklidir. Bu nedenle, bir trafik kazası sonucu zarar gören
kişilerin, zamanaşımı sürelerini iyi anlamaları ve gerektiğinde uzman bir
hukukçudan destek almaları önemlidir.
Trafik kazaları, genellikle
bir dizi kişi veya kurumun sorumluluğunu içerir. Örneğin, bu tür bir kaza
sonucunda oluşan zararlar için tazminat talep edilebilecek potansiyel sorumlu
kişiler ve kurumlar şunlardır:
·
Aracın Sürücüsü:
Türk Borçlar Kanunu m. 49'a
göre, kazada kusurlu olan araç sürücüsüne karşı maddi ve manevi tazminat davası
açılabilir. Sürücünün kusuru, kazanın oluşmasında etkili ise, bu durumda
sorumluluk sürücüye yüklenir.
·
Aracın İşleteni ve Sahibi:
Aracın sahibi veya uzun
süreli kiracısı, işleten sıfatı altında sorumluluğu üstlenebilir. Karayolları
Trafik Kanunu m. 85/1, aracın işleteninin de sorumluluğunu belirtir. Bu durum,
aracın kimin fiili hakimiyeti altında olduğundan bağımsız olarak
değerlendirilebilir.
·
Sigorta Şirketi:
Zorunlu Trafik Sigortası
veya Kasko Sigortası yapan sigorta şirketi, trafik kazası sonucunda oluşan
maddi zararlardan sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda sadece maddi tazminat
talep edilebilir. Trafik kazaları sonucunda tazminat talebinde
bulunurken, bu potansiyel sorumlu kişiler ve kurumlar göz önünde
bulundurulmalıdır. Her durum, olayın detaylarına ve sorumluluk paylarına bağlı
olarak değerlendirilmelidir.
DAVACI:
(Adı Soyadı)
(Adresi)
(TCKN/T.C. Kimlik No)
(Varsa diğer iletişim
bilgileri: telefon, e-posta)
VEKİLİ:
Avukat Tahsin Yazıcı
(Avukatın Adı Soyadı)
(Adresi)
(Baro Sicil Numarası)
(Varsa diğer iletişim
bilgileri: telefon, e-posta)
DAVALI:
(Davalı 1)
(Davalı 2)
(Davalı 3)
(vb., gerekli davalıların
isimleri ve iletişim bilgileri)
MAHKEMEYE
KONU:
Trafik Kazası Nedeniyle
Tazminat Talebi
AÇIKLAMALAR:
Davacı, yukarıda belirtilen
bilgiler doğrultusunda, trafik kazası nedeniyle maruz kaldığı zararlar
sebebiyle davalılara karşı tazminat talebinde bulunmaktadır.
(Kısaca kaza detayları,
kaza tarihi, yeri, kazaya karışan araçlar ve kişiler hakkında bilgi verilir.)
Davacı, trafik kazası
sonucunda yaşadığı maddi zararlar ve manevi sıkıntılar sebebiyle davalılardan
uygun maddi tazminatın yanı sıra manevi tazminat da talep etmektedir.
DELİLLER:
Polis Raporu (Ektedir)
Trafik Kazası Tespit
Tutanağı (Ektedir)
Tıbbi Raporlar (Ektedir)
(Gerekli görülen diğer
deliller burada belirtilir.)
SONUÇ VE TALEP:
Bu nedenlerle, davalılardan
yaşanan trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların karşılanması
için uygun maddi tazminatın hüküm altına alınmasını talep ederiz.
EKLER:
Polis Raporu
Trafik Kazası Tespit
Tutanağı
Tıbbi Raporlar
(Diğer Delil ve Belgeler)
İSTEM SONUCU:
Adil bir karar verilerek,
davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini saygıyla arz ederiz.
Tarih:
Davacı Adı Soyadı
Vekil Adı Soyadı
(Avukat İmza ve Kaşesi)
Dilekçe, resmi bir belge
olduğu için her durum için özelleştirilmelidir.
Trafik kazaları, hukuki
süreçleri ve alınması gereken önlemleri beraberinde getirir
Kaza anında alınması
gereken önlemler önceliklidir. Kazaların hemen ardından, öncelikle güvenlik
önlemleri alınmalıdır. Gerekli ise 112 veya 155 gibi acil servis numaraları
aranarak polis ve ambulans çağrılmalıdır. Trafik kazalarında sürücü
kusurlarının tespiti, Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesinde
düzenlenmiştir. Ancak, kusur oranları genellikle mahkeme kararı veya bilirkişi
raporuyla belirlenir.
Maddi hasarlı trafik
kazalarında trafik sigortası poliçesi ile tutanak doldurulabilir ve sigorta
şirketine başvurulabilir. Ancak ölümlü veya yaralamalı kazalarda, ceza hukuku
da devreye gireceğinden taraflar kendi aralarında anlaşamazlar.
Kaza anında, karşı araç
sürücüsünün sürücü belgesi, araç trafik belgesi, zorunlu trafik sigortası
bilgileri toplanmalıdır. Bu belgeler, kaza sonrası sürecin daha düzenli ve
hızlı ilerlemesi için önemlidir. Kaza tespit tutanağı veya polis raporu gibi
belgeler de toplanmalıdır.
Hukuki süreç için alınan
önlemlerde ilki kusursuz sorumluluk ilkesi geçerlidir. Maddi tazminatın biçimi
ve kapsamı Borçlar Kanunu'nun haksız fiillere ilişkin hükümleriyle belirlenir.
Kaza sonrası oluşan zarar,
fiili zarar veya yoksun kalınan kazanç olarak ortaya çıkabilir. Tazminat için
faiz alacağı da hesaba katılmalıdır. Manevi tazminat ve destek kaybı için
Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrıca tazminat davası açılabilir.
Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Kasko gibi sigorta türleri,
vatandaşların haklarını korumak adına alınmış önlemlerdir.
Trafik sigortası,
Türkiye'de zorunlu bir sigorta türüdür ve trafik kazalarından kaynaklanabilecek
maddi ve manevi zararları teminat altına alır. Zorunlu trafik sigortası
kapsamında, kazaya sebep olan kişinin ödemesi gereken tazminatlar, sigorta
şirketi tarafından karşılanır.
Teminat limitleri,
sigorta şirketinin, kaza sonucu oluşan maddi ve manevi zararları karşılayacağı
asgari sınırları belirtir. Yani, trafik kazası sonucunda ortaya çıkan maddi
giderler, sağlık giderleri ve sakatlanma/ölüm durumlarında sigorta şirketi bu
limitler dahilinde tazminat ödemekle yükümlüdür.
Yaralanmalı veya ölümlü
trafik kazalarında, kazaya sebep olan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası
bulunması durumunda, tazminat davası doğrudan sigorta şirketine açılabilir.
Bu durumlar her trafik
kazasında farklılık gösterebilir, ancak asgari teminat limitlerine uygun olarak
sigorta şirketinin bu tür zararları karşılaması beklenir. Sigorta şirketleri,
bu kapsamda poliçelerinde belirtilen limitlere bağlı olarak tazminat ödeme
sorumluluğunu üstlenirler.
Trafikte bulunan araç sayısının artması ile birlikte meydana gelen trafik kazaları ile birlikte Trafik Kazası Tazminat Davalarında da büyük artış oldu. Bir aracınız varsa her an kaza yapma riskinizde vardır. Bu sadece sizin ne kadar iyi bir şoför olup olmadığınızla ilgili değildir. Sizin kusurunuz olmasa dahi karşı taraftan gelen araç sahibinin alkollü olması, yolun durumu veya dikkatsiz bir yaya bir kazada adınızın geçmesine neden olabilir. Peki böyle bir durumda hak kaybına uğramamak için neler yapmanız gerektiğini tam olarak biliyor musunuz?
Tazminat davalarının temel dayanağı Borçlar Kanunu’nun 41. Maddesidir. Bu maddeye göre ihmal ve tedbirsizlik sonucu bir kimseyi zarara uğratan şahıs o zararı karşılamakla mükelleftir. 2012 yılında eklenen yeni bir ifade ile 49. Madde de, kusurlu ve hukuka aykırı bir faaliyetle başkasına zarar veren zararı gidermekle mükelleftir denilmektedir. Trafik Kazası Tazminat Davalarında Zararın kapsamı maddi veya manevi olabilir. Ölümle sonuçlanan zararlar; cenaze giderleri, ölüm anına kadar varsa tedavi masrafları ile ölenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin uğradığı zararlardır. Bedensel Zararlar; tedavi giderleri, yaralanma süresince kazanç kaybı, çalışma gücünün yitirilmesi ve ekonomik getirinin azalması şeklinde sıralanabilir. Maddi zararla sonuçlanan bir kazanın manevi zararlar da ortaya çıkartacağı muhakkaktır. Yaşanılan kaza sonrası kazaya uğrayan kişinin yakınlarınca çekilen acılar, üzüntüler, travma ve rahatsızlıklar ile sosyal ve bireysel kayıplar manevi tazminat davalarına konu olmaktadır.
Trafik Kazası Tazminat Davaları Avukatları Trafik kazaları sonrası dava açılmadan önce kaza ile ilgili kusur durumu hakkında bilgi ve delillerin toplanması gereken bütün delilleri araştırır ve dosyaya ekler. Kazaya sebebiyet veren sürücüye karşı açılacak olan davada kazaya sebep olan nedenler delil olarak sunulmalıdır. Kaza sonrası birden çok kişi etkilenmiş veya kazaya sebebiyet veren sayısı birden fazla ise toplu davalar açılabilir. Eğer kazaya sebebiyet veren araç şahsi değil de bir işletmeye ait ise o işletmeye de dava açılabilir. Çünkü aracın bakımı ve onarımı ile aracı kullanan kişiyi işe almak işletmenin sorumluluğundadır. Kaza sonrası sigorta firmalarının sözleşmelerinde belirttikleri yükümlülükleri yerine getirip getirmediklerine bakılarak yükümlülüklerini yerine getirmeyen sigorta firmaları hakkında da dava açılabilir. Açılacak olan dava zararın niteliğine göre maddi veya manevi tazminat davası şeklinde olabilir.