Boşanma Davasında Müşterek Konutun Kime Tahsis Edileceği konusu Türk Medeni Kanununa yeni giren kavramlardan biridir. Konut ailenin birlikte yaşadığı ortamdır. Bu ortamda birlikte zaman geçirdikleri için boşanmaya taraf olanlar için hem maddi hem de manevi öneme sahiptir. Bir ailenin sadece bir aile konutu olabilir. Yazlık, dağ veya yayla evi geçici olarak kalınan evlerdir ve müşterek yaşanılan konut olarak değerlendirilmezler. Boşanma sonrası davaya konu olacak ev ailenin yaşadığı ev olacaktır.
Aile konutu olarak kabul edilen gayrı menkulün maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutun aile konutu olduğuna dair kayıt (şerh) koydurabilir.
BOŞANMA DAVASINDA MALIN PAYLAŞIMI VE KONUT
Boşanma öncesi eşler aralarında anlaşarak sözleşme hazırlamış ve mal paylaşımına gitmişlerse sahip olunan konutu aralarında anlaştıkları şekilde satabilir veya birbirlerine devredebilir. Anlaşma olmadığında ise; hâkim boşanmaya konu olan olayların özellikleri, aile bireylerinin ekonomik durumu, bireylerin sosyal durumları ve çocukların menfaatlerini de göz önünde bulundurarak, evde kimin kalacağına, dolayısı ile Boşanma Davasında Müşterek Konutun Kime Tahsis Edileceğine ve eşyaların nasıl değerlendirileceğine boşanma kararı ile birlikte kararlaştırır. Aile kirada kalıyorsa, boşanma davasının içeriğine göre evde hangi eşin kalacağına karar verir. Boşanma davası sırasında ortak kullanılan konut ve eşyaların eş ve çocukların kullanımına ayrılmasına karar verilebilir.
AİLE KONUTU ŞERHİ
Boşanma Davasında Müşterek Konutun Kime Tahsis Edileceği henüz kesinleşmemişse taraflardan birinin mağdur olmaması ve bilgisi olmadan konutun satış veya devrinin önlenebilmesi amacıyla Tapu Müdürlüğünde şerh koyulur. Konulan şerhle birlikte keyfi uygulamaların önüne geçilmiş ve bireylerin mağdur olması önlenmiş olur. Türk Medeni Kanununun 194. Maddesi tapu kütüklerine bu bağlamda şerh konulmasına olanak sağlar. Şerh konmasını isteyen eş bir dilekçe ile Tapu Müdürlüğünde bu işlemi gerçekleştirebilir. Ayrıca dava devam ederken taraflar mahkemeye böyle bir şerhin konulmasını talep edebilirler. Mahkeme gerekli incelemeleri yaptıktan sonra şerh işlemi gerçekleşir. Mahkeme kanalı ile yapılacak şerhin uzun sürebileceği göz önünde bulundurularak elden takip etmek süreyi kısaltacaktır. Yapılacak şerh işlemi ile mahkeme sonuçlanmadan konutun istenmeyen bir şekilde el değiştirmesinin de önüne geçilmiş olunacaktır. Şerh ile konutun güvence altına alınmasından sonra mahkeme duruşma sonrasında konut ile ilgili nihai kararını verecektir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez. Eğer aile konutu eşlerden biri tarafından kiralanmışsa, kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş, kiralayana (mal sahibine) yapacağı bildirimle kendisini sözleşmenin tarafı haline getirebilir. Eşlerden biri, haklı bir sebebe dayanmadan aile konutuyla ilgili gerekli muvafakati vermezse, diğer eş hâkime başvurarak gerekli izni hâkimden isteyebilir. Aile konutunun tapu maliki bile olsa, bu konutu satamaz veya üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aile konutu, tapuda aile konutu şerhi konulmuş olduğu halde satılırsa, bu satış geçersiz olur. Rızası olmayan eşin TMK`nın 194. maddesine göre açacağı tapu iptal ve tescil davası sonucunda, yapılan satış işlemi ve üçüncü şahıs üzerinde kayıtlı olan aile konutuyla ilgili tapu kaydı iptal edilecektir.